15 Şubat 2016 Pazartesi

Aslında Tanrı'ya her zamankinden daha çok şükretmem gerekiyor sanırım...

Şu anda tek hissettiğim bu.
Anları ve zamanı kollayamıyor fani insan.
Yakalayınca bırakmamak gerek.

25 Kasım 2015 Çarşamba

Moda hakkında yazmak için her zaman giyinik olmalısınız.
YOO hayır aslında bu kadar net değil :D

Her bir kimsenin kendi içindeki çıplaklığı örtmeye çalıştığı konular vardır.Trend olmayı ya da modayı buna büsbütün bağlayıp kader birliği etmişcesine böyle yorumlamak yanlış olabilir.

Hassasiyetle ve önemle üzerinde durulmalıdır ki dünyanın da giyinip soyunduğu bir gerçek var.

Filmlerde şaaşalı afet sahnelerini görmüşsünüzdür.Dünya gezegeni üzerindeki suları püskürtür,lavlar yuvalarından fırlar,yer şöyle bir silkinir falan filan...

Böyledir esasen değişimin her şey olduğu bir düzlemde yaşıyorsunuz ve değişmeye korkuyorsunuz.Ohh birden bir garip geldi bu düşünce.


Moda konusunda yazıyorum ama bugün bir filmden bahsetmek istedim.Sebebinin pembeyi sevmemle hiç ilgisi de yok ayrıca.

Afiş ve fragmana göre film seçip izleyenlerdenseniz bu sizi etkileyebilir.THE GRAND BUDAPEST OTEL de beni öyle etkiledi...

Öyle görkemli,lüks ve en tatlı pembeyle duvarları boyanmış bi otelde kalmak bir yana,
size en güzel morun,en şirin kar beyazının gün ışığıyla ve dingin gece mavisiyle buluşmasını izletiyor.

Renklerin modayla bir ilgisi yok.Modanın renklerle bir ilgisi var.Düşünün hangi filmin hangi sahnesi hangi rengin hangi tonu sizi anlatır ???

Yaşadıkça öğreneceğiniz bir şey bu :)

Benim şimdilik tercihim sanırım bu film.

Zaman ilerledikçe değişir mutlaka...Çünkü ben de hayatın içindeyim,öyle değil mi ??:))



17 Kasım 2015 Salı

Ben havaalanlarını hep çok sevdim.Boarding tabelasındaki herhangi bir uçuşa gözlerinizi kısıp rastgele parmağınızla dokunup neresiyse oraya gitmeyi düşündünüz mü hiç ???

Ben düşündüm.Hem de aynı frekansı paylaştığım,sevdiğim bir samurayla  :)



Şimdi hiç bir yere ait olmamak,köksüz kalmak falan filan diye başlamıycam,Sadece uzaklar sizi  hiç çağırmadı mı diye soracağım.
Beni çağırdılar.


Hiç bilmediğiniz yerler,hiç görmediğiniz,adını ilk defa duyduğunuz şehirler sizi hiç heyecanlandırmadıysa evinizde oturmayı çok sevdiğinizden eminim.:)


Neyse ki sevgili Karl  Lagerfeld de benim gibi havaalanlarını sevmiş olmalı.
Chanel'in son gösterisi Chanel Airlines'de yapıldı.


Chanel'in tarzından,lüksünden bahsetmeyeceğim.Ama her zaman bir yeniliği hatırlattığını söylemeliyim.
Gösterinin yapıldığı yer de en az koleksiyon kadar merak uyandırıcı ve heveslendirici.
Herkes Chanel giyinip uçamaz belki ama,eğer içinizde size ötelerden seslenen  bir ses varsa takip etmelisiniz.

Kalabalık her zaman neşe ve eğlence getirmez bence.Çoğu zaman basıp gitmeyi de bilmeliyiz .




16 Kasım 2015 Pazartesi

Tekrar Merhabalar :)


Ben bu yazıyı yazdığımda küresel ısınma yavaşlamayacak,penguenler hala çok yalnız olacak, ve en önemlisi moda hala değişmeye devam  edecek.

Değişim hep devam edecek bunu siz de biliyorsunuz.
Hayatın her anında bizi yakalayacak ve biz de üstlerimize urbalarımızı giyip yeni gelen güne şaşıracağız.





Şaşırmaya devam edin ,bizi kurtaracak olan da budur...

14 Kasım 2015 Cumartesi

MERHABA DÜNYA...
SANA GÖSTERECEKLERİM VAR...ama biraz daha  BEKLEMELİSİN...!